58 yaşındaki Güler Yıldız, birkaç yıl önce yaşadığı deprem felaketiyle hayatı değişen bir kadındır. Ailesini ve evini kaybeden Güler, yeniden hayata tutunabilmek için el becerilerini değerlendirmeye karar verdi. El emeğiyle ürettiği çantalarla sadece kendi geçimini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda birçok kadına da ilham kaynağı oluyor. Yıldız’ın hikayesi, azmin ve güçlü bir iradenin zorlukların üstesinden nasıl gelebileceğinin çarpıcı bir örneği haline geldi.
Güler Yıldız, 2019 yılında yaşanan büyük depremin ardından hayatının en zor dönemlerinden birine girdi. Evini kaybetmesi, hem maddi hem de manevi anlamda büyük yıkımlar yaşamasına neden oldu. Depremle birlikte ailesinin de desteğini kaybeden Güler, umudunu yitirmeden yeni bir yolculuğa çıkmaya karar verdi. Uzun yıllar boyunca çeşitli işlerde çalışan Yıldız, dikiş ve el işlerine olan ilgisiyle bu zorlu süreçte kendine yeni bir iş imkanı yaratmayı başardı.
Güler, ilk başlarda pek çok farklı model denemesine rağmen sonunda kendi tarzını buldu. El emeğiyle ürettiği çantalar, farklı renk ve desenleriyle dikkat çekiyor. Kendi hayal gücünü kullanarak tasarladığı çantalar, kısa sürede sosyal medya platformlarında da ilgi gördü. Arkadaşlarının ve tanıdıklarının desteğiyle sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla geniş bir kitleye ulaşmayı başardı. Bu süreçte Güler, sadece geçim kaynağı yaratmakla kalmadı; aynı zamanda bir topluluk oluşturmayı da başardı. Çantalarını satın alanlar, onun hikayesini ve azmini duyarak ondan ilham almakta. Güler’in hayattaki mücadele ruhu, pek çok insanın ona duyduğu saygıyı artırdı.
Yıldız, “Yalnız hissederken, el emeğimle yeniden doğmuş gibi hissediyorum. Bu çantalar, sadece birer ürün değil; benim hayata tutunma şeklim,” diyor ve duygularını içten bir şekilde ifade ediyor. Her çanta, Güler’in özenle seçtiği kumaşlar ve tasarımlarla birlikte hazırlanarak öne çıkıyor. Sürdürülebilir moda anlayışıyla hareket eden Güler, çevre dostu malzemeler kullanarak hem doğaya saygı gösteriyor hem de kendi özgün tarzını yaratıyor.
Güler’in çantaları çeşitli yerel etkinliklerde ve pazar yerlerinde de sergileniyor. Pazar günleri kurulan el yapımı ürün stantlarına katılmak, ona sadece maddi kazanç sağlamakla kalmıyor; insanlarla iletişim kurarak yeni dostluklar, bağlantılar kazanmasına da yardımcı oluyor. “İnsanların çantalarımı satın alırken yüzlerindeki gülümseme, en büyük ödülüm,” diyor. Güler, gelecekte daha büyük projelerle kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarına destek olmayı amaçlıyor.
Sonuç olarak, Güler Yıldız’ın hikayesi, zor günlerde bile umudun nasıl yeşerebileceğinin ve azmin ne denli önemli olduğunun canlı bir örneğini sunuyor. El emeği çantaları, sadece bir yaşam kaynağı değil, aynı zamanda onun mücadele azminin bir sembolü haline geldi. Güler, yaşadığı zor günlerin ardından kendisi ve başkaları için yeni bir sayfa açmayı başardı. Her bir çanta, ona yeni bir kapı araladı ve bu süreçte pek çok insanın hayatında pozitif bir etki yarattı. Onun bir hayalperest, azimli ve cesur bir kadın olması, el emeği çantalarının ardında yatan güçlü hikayeyi gözler önüne seriyor.