Her gün sokaklarda kaybolan çocuklar, ailelerin yüreğini dağlıyor. 8 yaşındaki Roza, 10 ay önce evinin önünden kaybolduğunda, tüm Türkiye onu aramıştı. Küçük kızın kaybolduğu günden bu yana ailesi, komşuları ve gönüllü arama ekipleri, her köşe başında Roza’yı aramaya devam etti. Ancak, beklenen haberin gelmesi, herkesin kahrını çekti. Kayıp Roza'dan 10 ay sonra, acı bir gelişme yaşandı ve aile, kaybolmuş kızlarına dair yeni bir gerçeği öğrenmek durumunda kaldı.
Roza, geçen yıl okula gitmek için çıktığı evinin önünde, bir anda kaybolmuştu. Ailesi, küçük kızlarını aramaya çıktıkları dakikalarda, çevreyi kontrol etmeye başladılar. Roza’nın anne ve babası, polis ve jandarmayı hemen bilgilendirerek, resmi kanallardan arama başlatılmasını sağladı. Çocuklarının bir an önce bulunması için etraftaki duyarlı vatandaşlarla birlikte drone destekli arama çalışmaları da yürütüldü. Ancak, ne yazık ki günler geçtikçe ümitler azalmaya başladı. Roza'nın hayatından bir iz bulmak, herkes için imkânsız bir hale geldi.
10 ayın sonunda, Roza'nın ailesi beklenmedik bir haberle sarsıldı. Olayın sıcaklığı hâlâ tazeyken, yeni bilgiler ışığında Roza’nın kaybolmasıyla ilgili soruşturma derinleşti. Yetkililer, ilgili alanlarda yoğunlaşarak delil toplama çalışmalarını artırdılar. Sonrasında, yapılan aramalar sırasında, bir ormanlık alanın iç kısmında küçük kıza ait bazı eşyalar bulundu. Bu durum, Roza’nın akıbetinin daha ciddi bir boyuta ulaştığını gözler önüne serdi. O an, Roza’nın ailesinin yaşadığı korku ve endişe, kelimelere dökülmeyecek kadar derin bir acıya dönüştü.
Aile, Roza'nın kaybolmasından bu yana her anını onun hayalini ya da onu bulabilme umudunu yaşatarak geçirdi. Bu açıklamaların ardından, Roza'nın nerede olduğuna dair yeni bilgiler alabileceği umuduyla beklemeye devam etti. Ancak, gelen haberler ümitleri daha da azalttı. Kaybolduğundan bu yana geçen süre, Roza'yı arayan herkesin ruhunda derin yaralar açtı. Herkes, Roza'nın bir an önce bulunması için dua ederken, aileleri de yanlarında hissettikleri dayanışmayla bir araya geldiler.
Türkiye genelinde bu tür kaybolma olayları hakkında daha fazla önlem alınması çağrıları yapılmaya başladı. Medya organları, toplumda bu konuda duyarlılığı artırmak adına çeşitli kampanyalar düzenleyerek, özellikle çocukların güvenliği üzerinde devam eden tartışmalara dikkat çekti. Roza'nın hikayesi, sadece bir kaybolma olayı değil, aynı zamanda toplum olarak bu tür durumlarda nasıl daha etkili bir halde hareket edebileceğimiz konusunda bir ders niteliğindeydi.
Sonuç olarak, Roza’nın ailesi, yaşanan bu acıyla başa çıkmakta zorlanırken, toplumda empati yaratarak birçok kişiyi bu konuda bilinçlendiriyor. Annesi, “Bir çocuk kaybolduğunda sadece o çocuk değil, ailesi de kaybolur” diyerek, insanların dikkatinin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha vurguladı. Roza’nın sevgi dolu anıları ve umut dolu hatırası, bu zor sürecin üstesinden gelmeye çalışırken ailelerini bir arada tutmaya devam ediyor. Ve elbette, Roza'nın bulunması için devam eden mücadele, ebediyen sürecek gibi görünüyor.