Son dönemde Türkiye’nin inşaat sektörü, maliyet artışları ve iş gücü talebindeki yükselişle birlikte büyük bir değişim sürecine girdi. İnşaat işçileri için yevmiye ücretlerinin 7 bin liraya kadar yükselmesi, sektördeki istihdamı ve iş gücü dinamiklerini ciddi şekilde etkiliyor. Özellikle büyük projelerin hız kesmeden devam etmesi, işgücü talebini artırmışken, aylık yoğun ve sürekli iş bulan vasıflı işçi sayısındaki artış, yevmiyeleri de zirveye taşıdı. Peki, bu artışlar ne anlama geliyor? Ekonomik sonuçları ve sektör üzerindeki etkileri nedir?
Yevmiye artışlarının başlıca sebeplerinden biri, inşaat malzemelerinin fiyatlarının sürekli yükselmesidir. Pandemi sonrası artan talep, ham madde ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar sonucunda, inşaat sektöründe maliyetler katlanarak artmıştır. İşverenler, bu artışları karşılamak ve iş gücünü elde tutmak için yevmiyeleri yükseltmeye zorlanıyor. Özellikle büyük şehirlerde devam eden konut projeleri, iş gücüne olan ihtiyacı artırmış, bu durum da rekabeti kuvvetlendirmiştir. Bu rekabet ortamında, işçilerden işçiler kesimi, daha yüksek yevmiye beklentisinde bulunarak, işverenlerin de maliyetlerini artırmıştır.
Yevmiyelerin bu denli yükselmesi, bazı meslek gruplarını daha da ön plana çıkarmıştır. Özellikle ustalık gerektiren alanlarda çalışan işçiler, günlük 7 bin lira gibi yüksek ücretler talep etmektedir. Elektrik, sıhhi tesisat, inşaat mühendisliği gibi özel beceri ve uzmanlık gerektiren mesleklerde özellikle iş gücü kıtlığı yaşanmaktadır. Bu durum, sektördeki eğitim ve istihdam politikalarının revize edilmesi gerekliliğini gündeme getiriyor. Öte yandan, yevmiyelerin yükselmesi, sektördeki kalifiye iş gücünün yanı sıra vasıfsız iş gücünü de çekmektedir. Ancak, uzun vadede bu dengesizliklerin sektörde sorun yaratması muhtemeldir.
İnşaat işçileri için artan yevmiyeler, bazı olumlu sonuçlar doğururken, bazı yönlerden de endişe verici bir tablo çizmektedir. İş verenler, artan maliyetlerle baş edebilmek için projelerin kapsamını daraltmak ya da yeni projeleri rafa kaldırmak durumunda kalabilirler. Toparlamak gerekirse, bir yandan işçilerin alım güçlerinin yükselmesi ve yaşam standartlarının iyileşmesi, diğer yandan işverenlerin karşılaştığı zorluklar, sektördeki dengenin görünümünü değiştirmektedir. Çözüm yolları noktasında, yapılan işlerin verimliliğinin artırılması ve maliyetlerin kontrol altına alınması için yeni stratejilerin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.