Uluslararası Para Fonu (IMF), son raporunda küresel kamu borcunun yükselmeye devam edeceğine dair uyarılarda bulundu. Küresel ekonomik durgunluğun derinleşmesi, hükümetlerin artan bütçe açıkları ve pandemi sonrası karşılaşılan zorluklar, borç seviyelerinin tırmanmasına neden oluyor. Bu durumun, dünya genelinde ekonomik istikrarı tehdit ettiği ifade ediliyor. Rapor, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerin borç yükünün daha fazla sürdürülemez hale gelmekte olduğunu vurguluyor.
Birçok hükümet, COVID-19 pandemisi sırasında ekonomik durgunluğu hafifletmek için büyük ölçekli mali teşvik paketleri açıkladı. Bu durum, kamu harcamalarının ciddi şekilde artmasına ve dolayısıyla borç seviyelerinin yükselmesine yol açtı. IMF, 2023 yılı itibarıyla küresel kamu borcunun GSYİH'nın %97'sine ulaşmasının beklendiğini ve bunun daha önceki yıllara göre ciddi bir artış olduğunu belirtiyor. Özellikle gelişmekte olan ülkeler, döviz kuru dalgalanmaları ve artan faiz oranları nedeniyle borçlarına dair daha hassas bir durumla karşılaşacak.
IMF, borç seviyelerindeki artışın çeşitli ekonomik riskler doğurabileceğini vurguluyor. Yüksek borç, ülkelerin bütçelerini zorlamasının yanı sıra sosyal harcamaları da kısıtlayabilir. Bu durum, eğitim, sağlık hizmetleri ve altyapı projeleri gibi önemli kamu hizmetlerine zarar verebilir. Aynı zamanda, yüksek borç seviyeleri, ülkelerin mali istikrarını sağlamakta zorluk çekmesine neden olabilir ve bu da genel ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir. IMF yetkilileri, ülkelerin borç yönetim stratejilerini gözden geçirmesi ve sürdürülebilir mali politikalar uygulaması gerektiğini ifade ediyor.
Bu bağlamda, IMF'nin önerileri arasında borçların yeniden yapılandırılması, şeffaflık ve hesap verebilirliğin artırılması bulunmaktadır. Ülkelerin uluslararası mali yardım mekanizmalarından faydalanarak borç yönetimini iyileştirmesi gerekiyor.
Küresel borç seviyelerinin artışı, yalnızca gelişmekte olan ülkeleri değil, aynı zamanda gelişmiş ekonomileri de etkileyecek. Yüksek borç yükü, yatırımcıların güvenini azaltabilir ve piyasalarda dalgalanmalara yol açabilir. Özellikle, faiz oranlarının artması ile birlikte, borç yükü daha da ağırlaşacak ve bu da sürdürülebilir ekonomik büyümeyi tehlikeye atabilir.
Sonuç olarak, IMF’nin uyarıları, küresel ekonomi için önemli bir uyanış çağrısı niteliğindedir. Hükümetlerin borç yönetimi, mali disiplin ve sürdürülebilir büyüme konularında acil önlemler alması gerekmektedir. Aksi takdirde, küresel kamu borcunun hızla artması, sadece ekonomik değil, sosyal ve siyasi istikrarsızlıkları da beraberinde getirebilir.