Kuzey Kore, dış dünyadan izole edilen yapısıyla bilinse de, teknoloji ve yapay zeka alanında dikkat çekici adımlar atmaya devam ediyor. Son günlerde Kuzey Kore’nin, kendi yapay zeka sistemi olan ChatGPT benzeri bir program geliştirmeye yönelik çalışmalar yaptığına dair bilgiler sızdı. Bu gelişme, hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde meraklı bakışları üzerine çekmiş durumda. Ülkenin yapay zeka alanında gerçekleştirmek istediği projelerin detayları hakkında henüz çok fazla bilgi olmasa da, bu hamlelerin ardındaki motivasyon ve olası sonuçları üzerine yapılan değerlendirmeler giderek artıyor.
Kuzey Kore, 2021 yılında "Yapay Zeka Geliştirme Stratejisi"ni benimseyerek ulusal stratejileri arasında teknoloji gelişimini önceliklendirirken, özellikle savaş teknolojileri ve siber güvenlik alanında yapay zeka uygulamalarına dair önemli adımlar atmayı hedefliyor. Ülkenin, yapay zeka araçlarını nasıl ve hangi amaçlarla kullanacağı konusunda pek çok spekülasyon var. Uluslararası toplum tarafından genelde bilgi işleme kapalı bir ülke olarak algılanan Kuzey Kore, şimdiye kadar hemen hemen her alanda dışarıdan aldıkları teknoloji ve bilgiye bağımlıydı. Ancak, artık yerli üretim yapay zeka çözümleri geliştirme çabaları, ülkedeki bilim insanları ve mühendisler için yeni bir çağı başlatma vaadini taşımakta.
Bu bağlamda, Kuzey Kore’nin, diğer ülkelerde geliştirilen doğal dil işleme teknolojilerini kopyalamaktan ziyade kendi sistemini yaratma arayışına girmesi, ülkenin müstakbel dijital stratejileri için de bir gösterge olabilir. Uzmanlar, bu durumun bazı özgün özellikler ve düzenlemeler ile desteklenebileceği öngörüyor. Hükümet tarafından finanse edilen projeler, yalnızca iç pazara hizmet etmekle kalmayıp, aynı zamanda uluslararası alanda da belirli bir etki oluşturmaya yönelik olabilir.
Kuzey Kore’nin kendi ChatGPT’sini geliştirme girişimi, birçok açıdan uluslararası ilişkileri etkileyebilir. Özellikle ülkeler arasındaki teknoloji rekabetinin tırmanışa geçebileceği bu dönemde, Kuzey Kore’nin yapay zeka teknolojilerinde ilerleme kaydetmesi, endişe verici bir durum olarak algılanabilir. Zira, gelişmiş yapay zeka sistemleri, askeri stratejiler başta olmak üzere birçok alanda devrim niteliğinde yenilikler getirebilir. Örneğin, askeri istihbarat toplama, siber savunma sistemleri ve hatta propaganda araçlarının daha etkin bir şekilde kullanılmasını sağlayacak bir altyapı kurulması muhtemel görünüyor.
Diğer yandan, yapay zeka uygulamalarının gelişimi esnasında, Çin ve Rusya gibi ülkelerle olası iş birliklerinin de gündeme gelmesi bekleniyor. Bu durum, Kuzey Kore'nin kendi iç dinamikleri dışında, bölgesel siyasi dengeleri de etkileyebilir. Uzmanlar, Kuzey Kore’nin teknoloji alanındaki bu atılımlarının yalnızca ülke içindeki otoriter rejimi pekiştirmekle kalmayacağını, aynı zamanda global düzeyde güç mücadelesine yeni dinamikler katacağını savunuyor.
Sonuç olarak, Kuzey Kore’nin kendi ChatGPT’sini geliştirme çalışmaları, hem iç politikalarının şekillenmesinde hem de uluslararası dengelerin değişiminde kritik bir rol oynayabilir. Ülkedeki bilim insanları ve mühendisler, rehberliğini Kuzey Kore hükümetinden alırken, bu teknolojinin nasıl şekilleneceği ve hangi alanlarda uygulanacağı ise merak konusu. Kuzey Kore’nin bu yapay zeka atılımı, sadece bir teknoloji gelişimi değil, aynı zamanda bir siyasi strateji olarak da görülebilir. Önümüzdeki süreçte, bu alandaki gelişmeler ve elde edilen sonuçlar, hem dünya hem de Kuzey Kore için birçok kapıyı aralayabilir.