Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Geoffery Barrack, Şam yönetimi ile terör örgütü PKK'nın Suriye kolu YPG arasında yaşanan sorunların devam ettiğini vurguladı. Barrack, ABD merkezli bir etkinlikte yaptığı konuşmada, iki tarafın durumu konusunda güncel değerlendirmelerde bulundu. PKK/YPG’nin, Türkiye için oluşturduğu güvenlik tehdidinin altını çizen Barrack, Türkiye'nin bu konuda uluslararası toplumdan beklentilerini de dile getirdi.
Büyükelçi Barrack, Suriye'deki siyasi dinamiklerin oldukça karmaşık bir yapıya sahip olduğunu ifade etti. Şam yönetiminin, YPG/PYD ile olan ilişkisi tarihsel olarak sorunlu olmuştur. Genel olarak bakıldığında, PKK/YPG’nin Suriye’deki varlığı, Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturmakta. YPG/PYD’nin, ABD'nin Suriye'deki stratejileri çerçevesinde desteklendiğini hatırlatan Barrack, bu durumun Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkileri de doğrudan etkileyebileceğini belirtti.
Barrack, PKK'nın terör örgütü olarak tanınmasına dair uluslararası konsensüsün önemine değindi. "PKK terör nedeniyle yüzlerce insanın yaşamını sona erdirmiştir ve YPG'nin de bu örgütle olan sıkı ilişkisi nedeniyle Türkiye için bir tehdit oluşturduğunu" belirtti. Türkiye’nin, YPG/PYD'nin varlığı karşısında almış olduğu tedbirlerin hukuki ve meşru olduğunu ifade eden Barrack, sahadaki güvenlik sorunlarının sürdüğünü vurguladı.
Büyükelçi, Türkiye'nin uluslararası toplumdan, özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nden beklentilerini de aktardı. "PKK ve YPG’nin ayrılmaz bütünlüğünü açıkça tanımak, uluslararası güvenlik iş birlikleri için hayati önem taşımaktadır" diyen Barrack, iki taraf arasındaki gerilimlerin sona ermesi için uluslararası toplumun daha etkin bir rol oynaması gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda, Barrack, Suriye'deki barış sürecinin sağlanması adına atılması gereken adımlar konusunda net bir yol haritası çizmenin önemine dikkat çekti.
Barrack'a göre, uluslararası toplumun sadece gözlemci konumda kalmaması, çözüm sürecine aktif katkı sağlaması gerekiyor. Gelişen durumlar, hem Türkiye'nin hem de Suriye'nin ulusal güvenliğini doğrudan etkilemekte ve bu nedenle sağlıklı bir diyalog ortamının oluşturulması gerektiği belirtiliyor. Şam yönetimi ile YPG/PYD arasında gelişen ilişkiler, yalnızca iki tarafı değil, aynı zamanda bölgesel güvenliği de doğrudan etkiliyor.
Sonuç olarak, Büyükelçi Geoffery Barrack, Türkiye’nin PKK/YPG konusundaki hassasiyetlerini ve uluslararası toplumdan beklentilerini açık bir şekilde ifade ederken, bölgedeki barış ve istikrar için daha çok çaba sarf edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Uluslararası diplomasinin bu tür karmaşık meselelerde oyun kurucu bir rol üstlenmesi gerektiği, Barrack’ın konuşmasında vurguladığı önemli bir noktayı oluşturdu. Tüm bu gelişmeler ışığında, Suriye’nin geleceği ve Türkiye’nin güvenlik politikaları hakkında atılacak adımlar, sadece ilgili taraflar için değil, tüm dünya için büyük önem arz ediyor.